Sürdürülebilir Kalkınma ve Kent Araştırmaları Derneği (SÜRKAD), geçtiğimiz günlerde düzenlenen “Türkiye’de İklim Politikalarına Bakış: 2024 Değerlendirmesi ve 2025 Beklentileri” paneline katılarak önemli bir girişimin tanıtımına tanıklık etti. Panelde, iklim krizine yönelik çözüm arayışları ve politika önerileri masaya yatırıldı.
2053 Net Sıfır Vizyonu ve Kritik Ara Hedefler
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu, Türkiye’nin mevcut politikalarının Paris Anlaşması’nın 1.5°C hedefiyle uyumlu olmadığını belirtti. Sabuncu, 2053 net sıfır vizyonuna ulaşılabilmesi için somut ve ölçülebilir ara hedeflerin belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
TEMA Vakfı’ndan Berna Balcıoğlu ise, 2025’te yürürlüğe girmesi planlanan İklim Kanunu taslağının etkili azaltım ve uyum hedeflerinden yoksun olduğunu ifade etti. Balcıoğlu, iklim krizinin çok boyutlu bir sorun olduğuna dikkat çekerek, kapsayıcı politikaların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Öne Çıkan Talepler
Panelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Türkiye’nin iklim politikalarına ilişkin taleplerini şu başlıklar altında sıraladı:
Kömürden Çıkış: Fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesi.
Adil Geçiş Stratejileri: İş gücünün korunması ve yenilenebilir enerjiye geçişte insana yakışır iş olanaklarının sağlanması.
2030 Hedefleri: %35 mutlak emisyon azaltımı hedefinin İklim Kanunu’na dahil edilmesi.
Yenilenebilir Enerji Projeleri: Doğaya saygılı ve halkın katılımıyla planlanması.
İklim Ağı: Türkiye’nin İklim Politikalarına Güçlü Bir İttifak
Toplantıda tanıtılan İklim Ağı, Türkiye’nin iklim politikalarını güçlendirmek ve küresel sıcaklık artışını sınırlayacak ulusal önlemlerin alınmasını sağlamak için çalışacak. Ağın üyeleri arasında TEMA Vakfı, Greenpeace Türkiye, WWF-Türkiye, Yeşil Düşünce Derneği, Buğday Derneği, ClientEarth ve Mekanda Adalet Derneği gibi önemli kuruluşlar yer alıyor.
SÜRKAD, bu tür güçlü bir iş birliği modelinin oluşmasının, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında kritik bir adım olduğuna inanmaktadır. Ortak hedefler doğrultusunda şekillenen bu ağın, doğa ve insan odaklı politikaların geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.