UN 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları: Tarihsel Gelişimi ve Türkiye

  1. Kavramsal Arka Plan ve Uluslararası Süreç

Sürdürülebilir kalkınma, ilk kez 1987 yılında yayımlanan Brundtland Raporu’nda “gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılamak” biçiminde tanımlanmıştır¹. Bu kavramsal çerçeve, çevresel, ekonomik ve sosyal bileşenleri bir arada ele alan bütüncül bir yaklaşımı temel alır. 2000 yılında kabul edilen Binyıl Kalkınma Hedefleri (MDGs), özellikle gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk, sağlık ve eğitim göstergelerine odaklanmıştır². Ancak bu hedeflerin sınırlı kapsamı ve gelişmiş ülkeler için yeterince bağlayıcı olmaması eleştirilmiştir.

2012 yılında Rio+20 Zirvesi sonrası başlatılan Gündem 2030 süreciyle birlikte daha kapsayıcı ve evrensel bir hedef sistemi oluşturulmuş, nihayetinde 2015 yılında 17 ana amaç ve 169 alt hedef içeren Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir³. SKA’lar yalnızca gelişmekte olan ülkeler için değil, tüm devletler için bağlayıcı bir yol haritası niteliğindedir.

  1. Türkiye’de Kurumsal ve Politik Entegrasyon

Türkiye, SKA sürecine 2015 yılında resmen taraf olmuş ve 2016 yılında Kalkınma Bakanlığı bünyesinde bir SKA Koordinasyon Mekanizması kurulmuştur⁴. Bu mekanizma zamanla Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, TÜİK, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili bakanlıklarla genişletilmiştir. 2019 yılında Türkiye, Birleşmiş Milletler’e ilk Gönüllü Ulusal Gözden Geçirme (VNR) raporunu sunmuştur⁵.

Bu süreçte SKA’lar, 11. ve 12. Kalkınma Planları ile eşgüdüm içinde düşünülmüş; başta eğitim, sağlık, enerji, iklim ve toplumsal cinsiyet eşitliği olmak üzere birçok alanda hedefler ulusal strateji belgelerine yansıtılmıştır⁶. Ancak Türkiye’de SKA’ların politika belgelerine entegrasyonu ağırlıklı olarak Hedef 2 (açlık), Hedef 5 (toplumsal cinsiyet eşitliği), Hedef 10 (eşitsizliklerin azaltılması) ve Hedef 11 (sürdürülebilir şehirler) üzerinden gerçekleşmiştir⁷.

  1. Tematik Başarılar ve Sorun Alanları

Türkiye’de SKA’lara yönelik olumlu gelişmelerin başında yoksulluğun azaltılması, temel eğitimde okullaşma oranlarının artması, kadın istihdamının teşvik edilmesi ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki artış yer almaktadır⁸. Özellikle enerji erişimi ve enerji verimliliği bağlamında SKA 7 (erişilebilir ve temiz enerji) doğrultusunda 2035 yılına kadar yenilenebilir kaynakların payının ciddi şekilde artırılması hedeflenmektedir⁹.

Ancak bazı hedeflerde (örneğin SKA 6 – temiz suya erişim, SKA 13 – iklim eylemi) politika ve uygulama düzeyinde entegrasyon eksikliği göze çarpmaktadır¹⁰. Türkiye’nin üniversiteleri ve stratejik kurumları, SKA’ların yalnızca bazı hedeflerine odaklanmakta, Hedef 1 (yoksulluk), Hedef 6 (temiz su), Hedef 13 (iklim eylemi) gibi alanlar çoğunlukla göz ardı edilmektedir¹¹.

  1. Uygulama Deneyimleri ve Yerel Projeler

Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmaya yönelik en kapsamlı uygulama örneklerinden biri Güneydoğu Anadolu Projesi’dir (GAP). GAP, su kaynakları yönetimi, tarımsal kalkınma, enerji üretimi ve kırsal yaşam koşullarının iyileştirilmesi açısından SKA’larla doğrudan ilişkilidir¹². Yerel düzeyde belediyeler, iklim değişikliğine uyum, enerji verimliliği ve çevresel dayanıklılık konularında çeşitli projeler geliştirmektedir.

Bununla birlikte, SKA’ların yerelleştirilmesi süreci henüz kurumsal kapasite ve veri üretimi açısından yeterince ilerlemiş değildir. Yerel yönetimler çoğu zaman bu hedefleri stratejik planlarına sınırlı biçimde entegre edebilmekte; merkezi düzeyde belirlenen göstergelere uygun izleme ve değerlendirme sistemleri yerelde çoğu zaman eksik kalmaktadır¹³.

Karşılaştırmalı Özet Tablo: Küresel ve Türkiye’de SKA Süreci

Boyut Küresel Gelişim Türkiye’deki Süreç
Tanım ve Kavramsallaştırma 1987 Brundtland Raporu ile sürdürülebilir kalkınma tanımlanmış; 2000’de Binyıl Kalkınma Hedefleri (MDGs) benimsenmiş; 2015’te Gündem 2030 ve SKA’lar kabul edilmiştir. 2015 yılında SKA’lara taraf olunmuş, kavramsal çerçeve Kalkınma Planları ve Bakanlık belgelerine dâhil edilmiştir. “Sürdürülebilir kalkınma” kavramı kamu belgelerinde daha sık kullanılmaya başlanmıştır.
Kurumsal Yapı ve Koordinasyon BM Genel Kurulu, ECOSOC, UNDP, UN-Habitat gibi organlar tarafından küresel koordinasyon sağlanır. SDG Index, High-Level Political Forum (HLPF), VNR süreçleri işletilir. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, TÜİK, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve SKA İhtisas Komitesi görev üstlenmiştir. TUİK SKA göstergelerini yayınlamaktadır.
Politika Entegrasyonu Küresel SKA çerçevesi, Paris İklim Anlaşması, Sendai Afet Risk Azaltımı Çerçevesi, Addis Ababa Finansman Gündemi gibi belgelerle entegredir. 11. ve 12. Kalkınma Planları, İklim Kanunu taslağı, Ulusal Enerji Planı gibi strateji belgelerinde SKA hedefleri belirli ölçüde yer bulmuştur. Ancak entegrasyon, hedefler arasında dengesizdir (örn. Hedef 13 sınırlı görünür).
Finansman ve Kaynak Yönetimi Küresel ölçekte SKA finansmanı için GCF, SDG Fund, OECD-DAC yardımları ve özel sektör taahhütleri bulunur. SKA’lar için belirli bir kamu finansmanı yapısı doğrudan ayrılmamıştır. Ancak Avrupa Birliği mali yardımları, belediye projeleri ve STK programları dolaylı katkı sunar.
Veri ve Göstergeler UN Statistics Division, UN SDG Indicators Database aracılığıyla tüm ülkelerin performansı izlenir. Küresel gösterge çerçevesi (Global Indicator Framework) yürürlüktedir. TÜİK, 132 SKA göstergesini yayınlamakta; veri açıklığı, sürekliliği ve alt ulusal ölçeklere ayrımı henüz sınırlıdır. Belediyeler ve yerel yönetimlerde gösterge düzeyinde takip nadirdir.
Yerel Uygulama ve Yönetişim Yerelleşme (localization of SDGs) ana gündemlerden biridir. Şehirler SKA eylem planları üretir; örn. New York, Barcelona, Bonn. GAP, DAP, DOKAP gibi bölgesel projeler kısmi SKA uyumu sağlar. Yerel yönetimlerin SKA eylem planları çok sınırlıdır. İzmir, Eskişehir, Nilüfer gibi bazı belediyeler örnek niteliğindedir.
Eğitim, Farkındalık ve Akademik Katılım UNESCO, UNEP gibi kurumlar tarafından yürütülen SKA müfredat entegrasyonu çalışmaları vardır. Üniversitelerde SDG raporlaması yapılır (Times Higher Education Impact Rankings). Türkiye’de üniversitelerin çoğu SKA’lara stratejik planda yer verir, ancak somut müfredat entegrasyonu yaygın değildir. Coğrafya ve çevre bilimlerinde kısmi içerikler mevcuttur. Sivil toplum ve gençlik kitlelerine yönelik SKA farkındalığı sınırlıdır.
Gönüllü Ulusal Gözden Geçirmeler (VNR) Tüm ülkeler periyodik olarak BM HLPF’ye gönüllü rapor sunar. VNR’ler politika değerlendirme ve uluslararası hesap verebilirlik mekanizması olarak işlev görür. Türkiye 2019 yılında ilk VNR’yi sunmuştur. Rapor, veri altyapısı, politika eşgüdümü ve farkındalık artırımı alanlarında eksiklikleri vurgulamıştır. İkinci VNR süreci henüz tamamlanmamıştır.
Sivil Toplum ve Özel Sektör Katılımı SDG Business Forum, Global Compact, Major Groups sistemi ile iş dünyası ve STK’lar sürece dâhil edilmektedir. Türkiye’de Global Compact Türkiye aktif rol oynamaktadır. Ancak STK’lar genellikle politika geliştirme süreçlerinde yeterince temsil edilmemektedir. SKA’lara özel ulusal platform eksikliği bulunmaktadır.
  1. Sonuç ve Değerlendirme

UN 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Türkiye açısından hem küresel sorumlulukları yerine getirme hem de uzun vadeli kalkınma planlarını çevresel ve toplumsal gerçekliklerle uyumlu hale getirme açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Türkiye, kurumsal ve politik düzeyde önemli adımlar atmış, bazı göstergelerde ilerleme kaydetmiş olmakla birlikte; SKA’ların bütünsel entegrasyonu, üniversite ve eğitim kurumlarının katılımı, veri temelli izleme kapasitesi ve yerel düzeydeki uygulama gücü açısından hâlâ gelişmeye ihtiyaç duymaktadır.

2030’a giden süreçte, SKA’ların tüm hedefleriyle politika belgelerine entegre edilmesi, yerel aktörlerin güçlendirilmesi ve sivil toplumun sürece aktif biçimde dâhil edilmesi kritik önemdedir.